2023 yılında “Parçalanmış Bir Dünyada İşbirliği’’ temasıyla 53. Davos Formu düzenlendi. Batı medeniyetinin temsilci olan Batı merkezli bir kuruluşta ilk defa parçalanmış bir dünyadan bahsedildi.
Ardından dünyamızın bölünmüş veya parçalanmış olduğuna dair yorumlar ve tespitler çoğalmaya başladı. Analizlerin çoğu bize bölünmüşlüğün ve parçalanmışlığın her geçen gün daha arttığını gösterdi. Özellikle Batı dışı dünyadan kopan dev parçalar yer küremizde kırılmalara yol açtı. Bugün gezegenimizin parçalanmış yapısını oluşturan en büyük demografik ve ekonomik parçası BRICS oluşumudur.
Son BRICS Zirvesinde genişleme kararı alan BRICS yapısı 2024 yılında artık BRICS+ olarak yoluna devam edecek. Bu genişleme beraberinde birçok fırsatı ve zorluğu getirse de BRICS genişlemesinin kaçınılmaz olduğu bir gerçekti. Bu gerçeği ve zamanın ruhunu okuyan BRICS liderleri geleceği inşa edecekleri İslam medeniyetini ve Orta Doğu ülkelerini aralarına kattı. Böylece BRICS gücü geçmişte ABD ve AB ülkelerinin yaptığından farklı olarak dünyayı sömürmeden, kolonileştirmeden, köleleştirmeden ve soykırıma uğratmadan küresel sahnede yerini aldı.
2024 yılında 11 üyesi ile BRICS+ yapısı dünya nüfusunun %47’sini, dünya topraklarının %32’sini, dünya ekonomisinin satın alma gücü paritesine göre %37’sini, dünya sanayi üretiminin %38’ini, dünya mal ticaretinin %25’ini, dünya petrol üretiminin %45’ini ve dünya petrol rezervlerinin %44’ünü elinde tutacaktır. Bugün BRICS+ küresel sanayi üretiminin %38’ini gerçekleştirirken ABD ancak %17’sini üretebilmektedir. Bunun yanında, BRICS+ ülkeleri dev savunma harcamaları ve orduları ile bölgesel olarak hegemon oldukları gibi küresel etki kapasiteleri de artış içindedir.
BRICS genişlemesinin temel sebebi BRICS varlığının küresel seviyede önemli bir ekonomik, diplomatik, askeri ve teknolojik birikim inşa etmesinden kaynaklanmaktadır. BRICS ülkeleri dünya genelinde birçok alandaki entelektüel değişimin ve dönüşümün öncüsüdür. BRICS+ Batı dışında geleneksel kültür ve etiğin temel alınması ile yüksek bir kültür inşa etme yolundadır.. BRICS+ artık dünyanın en büyük ekonomik, demografik, üretimsel, kültürel, sosyal ve toplumsal gücüdür. Bu gücünün yanında BRICS’in dönüşümü, tamamen istikrar ve güven yaratmış bir yapının ispatıdır. Bu yüzden BRICS ve bu yapıyı oluşturan ülkeler güvenilir bir ortak olarak görülmektedir.
“Farklılıklarımız zenginliklerimizdir’’ mottosu BRCIS için en iyi özettir. BRICS+ G7’ye göre daha kozmopolit, daha dinamik, daha enerjik, daha cazip ve daha zengin bir oluşumdur. Sonuçta BRCIS birbirinden çok farklı sorunları, çıkarları ve birbiriyle çatışmaları olan ülkeleri bir araya getirmeyi başarmış bir örgüttür. Bu başarı ile birlikte BRICS ülkelerinin her birinin ayrı hedefi, ayrı modeli, ayrı vizyonu ve ayrı rolü olduğu da unutulmamalıdır.
Batı dünyasının etkisi dışındaki en büyük ve en güçlü örgütlenme BRCIS organizasyonudur. Bu organizasyon ideolojik, ekonomik, kültürel, siyasi, dinsel, etnik, medeniyetsel olarak birbirine benzemeyen bir medeniyetler birliğidir. BRICS+; Çin, Hint, Rus, Latin, Afrika ve İslam medeniyetlerini içine alan dev bir medeniyetsel örgütlenmedir. 21. Yüzyılın çok merkezli-çok medeniyetli dünyasının en güçlü demokratik ve eşitlikçi yapısıdır. Bu yapı Batı karşıtı değil ama Batı dışı bir oluşumdur. BRICS, Batı’ya meydan okumuyor çünkü Batılı kurumların yıkılmasını değil reformunu isteyen barışçı ve yapıcı bir güçtür. Bu güç uzlaşma üzerinden hareket eden çatışma karşıtı bir misyon ve vizyona sahip olan uluslararası bir iş birliği platformudur.
Gücün maksimum derecede sadece ABD merkezli Batı medeniyeti temelli düzende biriktiği dönem artık geride kaldı. Çünkü gücün el değiştirmesi ve yayılması maksimum güç birikimini engellerken yeni güç merkezlerinin yükselişine yol açtı. Çok uluslu çok dinli çok kültürlü çok merkezli çok medeniyetli BRICS+ bunun en güçlü örneğidir. BRICS+ lidersiz ve eşitler arası diyaloğa sahip karar mekanizması ile Batılı hegemon sistemden oldukça farklı bir yapıyı temsil etmektedir. Bu yüzden BRICS hiçbir zaman Batı karşıtı olmayacak ancak Batı dışı bir dünyanın ve gündemin inşacısı olacak.